Kayıtlar

Mayıs, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Denizli Gezisi #1 (Seyir Tepesi, Üniversite, Müzeler, Kaleiçi Çarşısı)

Resim
  Trenle Yolculuk Uzun bir zamanın ardından, yeni bir şehir keşfedecek olmanın heyecanını hissediyordum. Karşıma çıkan tüm engelleri aşıp, saat 22.05'te kalkacak olan trene bindim. Yolculuk boyunca, hayalimde olan ''tren yolculuğu'' hissini tam olarak alamasam da, planladığım geziye bir adım daha yaklaşmanın sevinci içerisindeydim. Trenin ışıkları açıktı, dışarısı ise oldukça karanlıktı. Tek gördüğüm, tenha sokakların izini süren sarı ışıklardı. Yolcular epey yorulmuş, uyuyorlardı. Trende gözü açık olan tek ben vardım sanırım. Denizli'ye vardığımda saat 01.30 idi. Kalacağım evin konumu biraz uzaktı. Şans faktörüyle ulaşımı sağladım. Geriye kalan, yarın erken uyanıp Denizli'yi gezmekti.  Seyir Tepesi Sabah uyandığımda, günün beyaz bulutlarla örtülmüş olduğunu görsem de motivasyonum düşmedi. İlk istikamet Seyir Tepesi'ydi. Anayoldan yürürken, daha şimdiden tepedeki devasa horoz heykelini görüyorduk. Denizli, geniş bir kentleşme planına sahipti. Bugün rüzga...

Bu Oyun Yönünüzü Sorgulatır!

Resim
Kısaca ''The Stanley Parable'' Yıllardır monoton bir işte, görevi sadece bilgisayar verilerini izleyip, sorgulamadan istenen tuşa basmak olan bir adam, artık veri alamaz ve bu garipliği anlamak için odasından çıkar. Çalıştığı binayı keşfeden sessiz kahramanımız, iş yerinin tamamen terk edildiğini fark eder. The Stanley Parable , 2011 yılında ilk çıktığında sadece bir ''Half Life 2'' moduydu. Ancak bağımsız bir yapım olarak 2013 senesinde yayınlandı ve bildiğimiz geleneksel oyunlardan çok farklı olması nedeniyle dikkat çekti. Yumruk atamıyoruz, koşamıyoruz, zıplayamıyoruz veya nesnelerle (istisnalar hariç) etkileşime geçemiyoruz. Evet, sadece yürüyoruz. Yalnızca bir oyun olduğunu söylemek yanlış olur. Çünkü bize felsefi bir deneyim de sunuyor. Verilerin kesilmesiyle odadan belki de ilk kez çıkan Stanley, hikayenin geri kalanını anlatıcıyı dinleyerek veya ona karşı çıkarak getiriyor. Seçimlerimize göre (güncel sürümde) 30 tane farklı son olduğu biliniyor. ...

The Truman Show Üzerinden Felsefi Bir İnceleme

Resim
Dünyaca ünlü komedyen Jim Carrey'i çoğumuz eğlenceli ve komik filmleriyle biliriz. ''Çerezlik, keyif verici'' diyebileceğimiz yapımlarda başrolü canlandıran Jim Carrey, dram ve gerilim türlerinde de başarılı olduğunu göstermiştir. Bu filmlerden birisi de şüphesiz ''The Truman Show'' olsa gerek. Enteresan ve derin bir konuyu, akılda kalıcı replik ve sahnelerle işleyen film, felsefi bakımdan incelenmeye değer. Eğer izlemediyseniz, önce filmi izleyip sonradan yazımı okuyabilir, hatta bana geri dönüşlerde bulunabilirsiniz. Şimdi  filmin konusundan, olan olaylardan bahsedelim: YALANIN İÇİNE DOĞAN ADAMIN HİKAYESİ Sorunsuz bir iş, evlilik, dostluk, şehir, toplum, düzen... Ütopik geliyor değil mi? Çünkü bu dünyada ve hayatta mutlaka bir alanda kusurlar, eksiklikler olur. Fakat bunu hiç bilmediğinizi ve böyle bir dünyanın içinde doğduğunuzu düşünün. Küçük, düzenli ve temiz sokaklara sahip, neredeyse kusursuz bir şehirde, ''Seahaven'' da doğdun...